Kadınların adet kanaması nedeniyle ayda ortalama 5 gün, yılda ortalama 65 gün, tüm hayatı boyunca 7 yıl kan kaybettiğini biliyor musunuz? Günümüzde kadınların %80’i adet ve adet öncesi dönemde yaşadıkları şikayetlerden yakınırken, aşırı adet kanaması gün boyu yaşam kalitesini düşürüyor. Her ay düzenli olarak tekrarlanan adet kanamaları nedeniyle kaybedilen kan ve demir miktarının vücut tarafından yerine konulamaması kadınlarda büyük ölçüde kansızlığı da beraberinde getiriyor.
Tıbbi olanaklarından destek alarak, kadınların adet kanama miktarını en aza indirmelerinin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu “Aşırı adet kanamasının pek çok nedeni olmasına rağmen bazı durumlarda nedeni bilinmemektedir. Sıklıkla karşılaşılan nedenler; Hormonal dengesizlik, Myomlar, Polipler, yumurtalık kistleri, yumurtalıkların iyi çalışmaması, düşük, rahim, yumurtalık ve rahim ağzı kanseri gibi nedenler gösterilebilir. Aşırı adet kanaması gören kadının genel sağlık durumunda ve geçmişi ile aşırı adet kanamasının süresi ve nedeni önemlidir. Aşırı adet kanamasının tedavisine öncelikle ilaç kullanımı ile başlanır. Şayet ilaç tedavisi ile sonuç alınamıyorsa cerrahi tedavi yapılabilir. Çok ciddi durumlarda, rahmin alınmasına kadar gidebilir. Son on yılda tüm Batılı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de tercih edilen “rahim içi sistem” aşırı adet kanaması tedavisinde etkili bir rol oynuyor” diyor.
Rahim içi sistemin (hormonlu spiral) vücudun hormonal dengesini etkilemeden rahim zarını incelterek kanamayı azalttığına değinen Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu, “En etkin doğum kontrol yöntemlerinden biri olan rahim içi sistemde, rahime yerleştirilen T şeklindeki özel plastik bir cismin içinde bulunan çok düşük dozdaki gestagen (gebelikte salgılanan hormon) hormonu, rahim içi zarına etki ederek, kalınlaşmasını engelliyor yani zarı inceltiyor. Zar inceldikçe, adet de azalıyor. Bir süre sonra yumurtalıkların faaliyeti aynen devam etmesine rağmen, rahim zarı kalınlaşamadığı için adet kanamasının yan etki olmadan azalmasına sebep olmaktadır. Bu şekilde kadın hem gebelikten korunuyor, hem de adet kanamasında ciddi bir azalma oluyor. Bu özelliğiyle jinekolojik sebeplerden dolayı aşırı adet kanaması görülen kadınlarda tedavi amaçlı tercih edilen RİS, aşırı kanamanın sebep olduğu halsizlik, yorgunluk ve kansızlığı da önlüyor” dedi.
Adet Kanamalarını Durdurma ve Aşırı Kanamalar

Adet Kanamalarını Durdurma,adet kanamalarını azaltan bitkiler,aşırı adet kanamaları
Hormon dengesindeki değişikliklerin meydana getirdiği aşırı adet kanaması durumu. Kanamanın ağrılı, dengesiz ve çok olması hali.
Belirtisi:
Aşırı kanama, karnın alt kısmında ağrılar, halsizlik, baş ağrıları, aşırı sinirlilik, ruhsal bozukluk, sırt ağrıları, kansızlık.
Tedavisi:
Hastalığın gerçek sebebini öğrenmek ve tedavi için sağlık kuruluşlarına ve doktorlara gidilmelidir. Herhangi bir sebep yoksa ve şikayetler devam ediyorsa, destek ve alternatif oalrak aşağıdaki bitkisel tariflerden biri veya birkaçı kullanılabilir.
Öneri:
Ağır kaldırmamak, aşırı yorulmamak, ayağı soğukta bırakmamak, soğuk yiyip içmemek gerekir.
Bal, pekmez, semiz otu, kestane, çilek, böğürtlen, hurma, iğde, nar bol miktarda yenir.
1. Tarif:
50 gr. yumurta kabuğu dövülüp hafif tavada kavrulur.
50gr. Havlıcan tozu
50 gr .Kardeş kanı
1.kg. bala karıştırılır. 3 öğün aç karnına 1 yemek kaşığı yenir veya süte karıştırılıp içilir.
2. Tarif:
1 Fincan tuzsuz tereyağı
1 fincan bal
Karıştırılıp ılık olarak aç veya tok karnına şurup gibi 1-2 yemek kaşığı veya bir fincan içilir.
3. Tarif:
100 gr. Demirhindi
500 gr. Suda eritilir.
1 çay bardağı aç karnına içilir.
4.Tarif:
Bol kestane çiğ veya pişirilerek yenir.
5. Tarif:
100 gr. Çörek otu dövülür.
1 kg. bala karıştırılıp 3 öğün 1 yemek kaşığı aç karnına yenir.
6. Tarif:
1 kg bal
100 gr at kestanesi
10 adet yumurta kabuğu
50 gr polen
50 gr arı sütü
karıştırılıp macun yapılır. 3 öğün aç karnına 1'er yemek kaşığı yenir.
7. Tarif:
1 kg bal
1 kg Keçiboynuzu pekmezi
100 gr polen
100 gr saf arı sütü
100 gr havlıcan
100 gr kardeş kanı
10 adet yumurta kabuğu
dövülüp macun yapılır. 3 öğün aç karnına 1'er yemek kaşığı yenir.
8. Tarif:
100 gr iğde
100 gr hünnap
100 gr çekem meyvesi
100 gr anason
3 lt suya
koyulup 2 lt kalana kadar kaynatılıp süzülür. Suyu alınıp 3 öğün aç karnına 1'er su bardağı içilir.
9. Tarif:
Ökse otu
Mersin Yaprağı
Karadut yaprağı
At kestanesi kabuğu
Asma yaprağı
Bitkilerin tamamı eşit miktarda karıştırılıp 2-3 su bardağı kaynar suya karışımdan 2 yemek kaşığı atılıp az kaynatılıp demlenir. 3 öğün aç karnına 1-2 su bardağı ılık olarak içilir. Gerekirse bal ve pekmez ilave edilir.
10. Tarif:
Isırgan otu
Böğürtlen yaprağı
Karabaş otu çiçeği
Kantaron çiçeği
haspir
Kırk kilit otu
eşit mitarda karıştırılıp 2-3 su bardağı kaynar suya karışımdan 2 yemek kaşığı atılıp 10 dakika demlenir. Aç karnına 3 öğün 1-2 su bardağı sade, bal veya pekmezli olarak içilir.
alıntı - bitkiselkitap.com
Adetin Fazla Kanamalı Olması
Buluğa yeni giren genç kızlarda adetin fazla olması normaldir. Küçük yaşlardan beri fazla olup gelen adet kanamaları ayrı bir konudur. Vücut ona alışkın olduğu için bu düzende kanama ilerki yaşlarda da görülebilir. Bu tip kanamaları azaltmaya çalışmak vücudun düzenini bozabilir. Bu nedenle kanamayı azaltmak yerine vitamin ve minerallerle vücut desteklenmelidir.
Ama daha yaşlı bayanlarda adet normal sürerken, fazlalaşmaya başladı ise bazı hastalıklar meydana gelmiş demektir. Bunlar; rahimde ur, rahimde kanser, rahim iltihaplanması vs. olabilir. Bu durum ihlal edilmemeli mutlaka doktorlara başvurulmalıdır. Şifalı bitkilerle tedavisinde ise adet başlamadan 3-4 gün önce başlamalıdır, adet boyunca aşağıda belirtilen bitkilerden biri veya bir kaçı karıştırılarak içilmelidir. 3-4- ay üstüste bu yöntemler uygulanmalıdır. Adet kanaması düzene girdiği taktirde bitki çayı içilmesine son verilmelidir.
-
ÇOBANÇANTASI
Rahim kaslarını kuvvetlendirir. Aşırı kanamaları durdurur. 1 litre sıcak suya 40 gr. bitki konur. 15 dakika sonra süzülür. Yemekler arası günde 3 su bardağı içilir.
-
KADIN TUZLUĞU
Toplar damarı kuvvetlendirir. Menopoz dönemi veya rahimde miyom meydana gelmesi sonucu olan kanamalarda bazen ağrılı ve güç adete faydası vardır. 1 litre suya 25 gram kök ve dal kabuğu konur 10 dakika kaynatıp 20 dakika demlenir günde 3 su bardağı içilir.
-
AT KUYRUĞU
Kanamaları durdurur, damarları büzer. Aşırı adet kanamalarını durdurur. 1 litre suya 25 gr. ufalanmış bitki konur 15 dakika kaynatılıp 20 dakika demlenir.huni içerisine pamuk konur ve bu pamuk üzerinden süzülür. Günde 3 su bardağı içilir.
-
MERSİN YAPRAĞI
Aşırı adet kanaması ve beyaz akıntıyı durdurur. Hem de mikrop öldürücü etkiisi vardır. 1 litre suya 10 gr. yaprak konur.15 dakika kaynatılık 30 dakika demlenir. günde 3 su bardağı içilir.
-
KOCAYEMİŞ YAPRAĞI
Kanamayı azaltır ve beyaz akıntıyı durdurur.1 litre sıcaksuya 25 gr. ufalanmış yaprak konur. 5 dakika kaynatılır. 20 dakika demlenir. Günde 4 çay bardağı içilir.
-
ASMA YAPRAĞI
Aşırı regl kanamalarını ve iki regl arasındaki kanamaları durdurur. 1 litre suya 40 gr. yaprak konur.10 dakika kaynatılır 30 dakika demlenir, günde 3 su bardağı içilir.
-
ÖKSE OTU
Aşırı kanamaları durdurur. Menopoz dönemi rahatsızlıklarını giderir. 1 Su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı ufalanmış yaprak konur. 10 dakika sonra süzülür, günde 3 su bardağı içilir.
-
ATKESTANESİ
Toplardamarları kuvvetlendirir.ve onları büzer. aşırı kanamalarda çok fayda verir. yarım litre beyaz şaraba 2 adet at kestanesi meyvesi kabuğu ile birlikte dövülerek konur. 1 hafta sonra süzülür 1 çay bardağı ılık suya bundan 1 tatlı kaşığı konur.Günde 3 çay bardağı içilir.
-
ISIRGAN OTU
Aşırı kanamaları düzenler.1 litre sıcak suya 50 gr bitki veya tohumu konur.20 dakika sonra bir hunite pamuk koyularak süzülür, günde 3 kere tekraralanır.
-
HÜLMA
Antibiotik ve kan durdurucu etkisi vardır.iltihapları giderir, adet ve adet dışı kanamaları giderir.
Her kadın zaman zaman adet duzeninde sapmalar, gecikmeler ya da ara kanamalar yaşayabilir. Normal insan hayatında yaşanılan stresler, sıkıntılar, ani kilo değişiklikleri, spor, üzüntüler gibi pekçok faktör adet düzenini etkileyebilir ve adeta bir saat gibi işleyen bu mekanizmada sapmalara neden olabilir. Adet düzenindeki sapmaların hiçbir türlüsü normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin en sık verdiği belirti adet düzensizlikleridir. Her adet duzensizliği anormal olmasına rağmen herzaman bir patolojiyi, kisti, myomu ya da en korkuncu kanseri işaret etmez. Altta yatan anatomik bir patoloji olmadığı halde normal adet düzeninde meydana gelen anormal kanamalara disfonksiyonel uterin kanama (DUK) adı verilir.Burada önemli olan nokta kanama bozukluğunu açıklayacak organik bir lezyonun bulunmamasıdır. İlk kez 1927 yılında tanımlanan bu tabloya methropathia hemorrhagica ya da başka bir deyişle metropatik uterus adı verilmiştir, günümüzde ise disfonksiyonel uterin kanamalar başlığı altında incelenmektedir.
Klinik
Disfonksiyonel kanamalar adet kanamasının ritminin, miktarının ya da her ikisinin birden bozulması ile belirgindir. Genelde beyin-hipofiz-yumurtalık üçgenindeki hormonal dengenin bozulmasından kaynaklanır. Beyinden salgılanan gonadotropin adı verilen hormonların salgılanma bozuklukları ya da uyumsuzlukları altta yatan ana nedendir. Bu durum yumurtlama bzoukluklarına neden olarak östrojen ve progesteron arasındaki dengenin de bzoulmasına yol açar. Neticede disfonkisyonel uterin kanamalar, endometrial hiperplazi, over kistleri gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.
Klinik olarak kanamanın patternine göre isimlendirilirler.Buna göre
Amenore 3 ya da daha fazla adet dönemi icin gereken sürede hiç adet görmemek
Oligomenore 35 günden daha seyrek olan kanamalar
Polimenore 21 günden daha sık olan kanamalar
Hipomenore Adet kanamasının miktarının az olması
Hipermenore Adet kanamasının miktarının fazla olması
Menoraji Adet kanamasının süresinin uzaması
Metroraji Ara kanamaların olması
Menometroraji Düzensiz aralıklarla fazla miktarda kanama olması
Ovülasyon kanaması Siklus ortasında görülen hafif kanama
Spotting Lekelenme
DUK jinekolojik şikayetlerin yaklaşık %10'unu meydana getirir.En sık ergenlik başlangıcında ve menopoza yakın dönemde görülür.
Düzensiz kanamalar yumurtlamanın olduğu (ovülatuar) ve olmadığı (anovülatuar) olarak kabaca 2 ye ayrılır. DUK'ın yaklaşık %90'ı anovülatuardır. Yani herhangi bir nedene bağlı olarak o adet siklusunda yumurtlama olmamıştır.
Ovülatuar Kanamalar
Genelde üreme çağındaki kadınlarda görülür. Göreceli olarak FSH eksikliği nedeni ile yumurta gelişimi gecikir ve çatlama geç oluşur. Bunun sonucunda kişide oligomenore görülür. Eğer yumurta hücresinin FSH'a duyarlılığı artmış ise bu kez yumurta hücresi vaktinden önce gelişir ve çatlar neticede polimenore ortaya çıkar.Adet ortasıda yumurtlama döneminde denk gelen kanama da bu sınıfta değerlendirilir.
Anovülatuar Kanamalar
Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması sonucu buradan östrojen hormonu salgılanmaya devam eder. Bu etki ile rahim iç zarı olan endometrium kalınlaşmaya devam eder. Yumurtlama olmadığı için progesteron dolaşıma yeterli kadar salınamaz ve kalınlaşmaya başlayan endometrium bir süre sonra kırılır ve kanama ortaya çıkar. Anovülatuar sikluslar ilk adet kanamasından sonraki ergenliğe geçiş döneminde, polikistik over hastalığında, menopoz öncesi dönemde, emzirme dönemlerinde ve şişman hastalarda sık rastlanılan bir durumdur.
Hormonal etkiler
Endometrium sürekli yenilenen ve her ay değişim gösteren bir dokudur (Bkz.Endometrial hiperplazi). Bu doku östrojen ve progesteron adlı hormonlara karşı çok hassastır. Endometriumu etkileyecek organik bir patoloji olmadan östrojen ve progesteronun düzensiz ve değişik düzeylerdeki etkileri düzensiz kanamalara yani disfonksiyonel uterin kanamaya neden olur. Bu tür kanamalar oluş mekanizmasına göre 5 başlık altında toplanırlar:
1.Östrojen çekilme kanaması: Östrojenle uyarılmış ve kalınlaşmakta olan endometriumda östrojenin aniden ortadan çekilmesi ile meydana gelen endometrium dökülmesi ve görülen kanamadır. Bu kanama türünde progesteronun bir etkisi yoktur. Dışarıdan verilen östrojenin kesilmesi ya da ameliyat ile her iki yumurtalığın alındığı durumlarda görülür. Pratikte pek sık karşılaşılan bir tablo değildir.
2.Östrojen kırılma kanaması: Östrojenle sürekli uyarılmakta olan endometriumda östrojene olan cevap endometriumun her alanında aynı ve eşit değildir. Östrojen uyarısı devam ettikçe fazla gelişmiş ve kalınlaşmış kısımlarda kanlanma ve dolayısı ile beslenme bozuklukları başlar ve bu kısımlar dökülerek kanamaya neden olur. Anovülasyonda ortaya çıkan kanama bzoukluklarının mekanizması budur, dolayısı ile disfonksiyonel uterin kanamaların altında yatan en önemli mekanizma da östrojn kırılma kanamasıdır.
3.Progesteron çekilme kanaması: Östrojenle uyarılmış ve kalınlaşmış endometrium yumurtlamadan sonra progesteronun etkisi altına girer ve artık kalınlaşmaz. Progesteron ortamdan çekildiğinde ise endometrium üzerindeki destek ortadan kalkar ve tüm fonksiyonel endometrium dökülerek kanamaya neden olur. Normal adet kanamaları ve doğum kontrol hapı kullanırken ilaç bittikten sonra görülen kanama bu türdedir.
4.Progesteron kırılma kanaması: Progesteron düzeyi endometrium kalınlığını korumaya yetmez ve kanamaya yol açar.
5.Atrofi kanaması: Östrojen ve progesteronun ortamda yeterli miktarlarda bulunmamasına bağlı olan kanamalardır. Menopoz sonrası dönemde görülürler.
Tanı
Anormal vajinal kanama olan hastalarda altta yatan organik bir lezyonun bulunamaması ile tanı konur.Ayırıcı tanıda myomlar, endometrium iltihabı, spiral, dışarıdan verilen ilaç ve hormonlar, gebelik, düşükler, dış gebelik, habis tümörler, kan hastalıkları, karaciğer hastalıkları düşünülmelidir.
Tedavi
Tedavide amaç kanamanın durdurulması ve yeniden tekrar etmesinin engellenmesidir.Bu amaçla değişik hormon kombinasyonları kullanılır. 35 yaş üzeri kanamalar durdurulamıyorsa cerrahi müdahale gerekebilir. Bazen genç hastalarda da akut kanamayı durdurmak için kürtaj gerekli olabilir.
Üreme çağındaki kadınların zaman zaman yaşadıkları bir problem: aşırı adet kanaması. Tıbbi olarak bu konuda iki tanım bulunmaktadır bunlardan birincisi menorajidir. Menoraji; kanamaların fazla veya uzun sürmesi anlamına gelir. İkinci kavram ise hipermenoredir; kanamaların hem fazla miktarda olması ve hem de uzun sürmesi anlamına gelir.
Her kadının adet düzeni farklıdır. Ortalama olarak 21-35 günlük aralıklarla, 4-5 gün süren ve ortalama olarak 30-40 cc (2-3 yemek kaşığı) kadar kan kaybının olması normal olarak kabul edilir. Adetleriniz düzenli veya düzensiz, az kanamalı veya çok kanamalı, ağrılı veya ağrısız, uzun veya kısa olabilir. Bir adet döneminde 80 cc üzerinde kan kaybı oluyor ise o zaman menorajiden bahsedilebilir.
Menopoz öncesi dönmede fazla kanama olması sık görülen bir durumdur, fakat az sayıda kadında bu kanamanın miktarı menoraji sınırına gelir.
Belirtiler
Aşağıda tarif edilen durumlar menoraji işareti olabilir:
- Bir kaç saat süresince, her saatte bir pet veya tamponun kanla dolması
- Geceleyin pet değiştirme ihtiyacı olması
- Kanamayı kontrol edebilmek için aynı anda birden fazla pet kullanma ihtiyacı olması
- Yedi günden uzun süren adet kanamaları olması
- Adet kanaması ile birlikte büyük pıhtıların gelmesi
- Günlük yaşantınızı olumsuz etkileyecek şiddette kanamanızın olması
- Adet döneminde karnın alt kısımlarında sürekli ağrı olması
- Yorgunluk ve nefes darlığı (kansızlık işaretidir)
NEDEN OLUR?
Bazı durumlarda kanamanın neden olduğu anlaşılamasa da, sık karşılaşılan sebepler aşağıda sıralanmıştır.
- Hormonal dengesizlik: Normal adet düzeninde, östrojen ve progesteron hormonlarının dengeli olarak artıp azalarak rahmin iç tabakasının (endometrium) kalınlaşıp dökülmesini (adet kanaması) kontrol ederler. Hormonal bir dengesizlik söz konusu olduğunda rahmin iç tabakası fazla miktarda kalınlaşabilir ve adet kanaması fazla olur. Hormonal dengesizlikler en çok: yeni adet görmeye başlamış kızlar ve menopoza yaklaşan kadınlarda görülür. Tiroit bezine ait hormonal bozukluklar da adet kanamalarının artmasına neden olabilir. Böyle bir durumda tiroit bezine yönelik bir tedavi ile kanamalar da kontrol altına alınabilir.
- Miyomlar: Rahimde sıkça görülen iyi huylu tümörlerdir ve aşırı kanamalara neden olabilirler. Miyom
- Polipler: Rahmin iç tabakasında gelişen ufak, iyi huylu çıkıntılardır. Genelde üreme çağındaki kadınlarda yüksek hormon seviyeleri sonucu gelişirler.
- Yumurtalıkların fonksiyon bozuklukları: Yumurtlamanın olmaması, hormon dengesizliklerine ve neticede aşırı kanamalara neden olur.
- Adenomiyosis: Orta yaş ve üzeri doğum yapmış kadınlarda sıkça görülür. Rahmin iç tabakasının (endometrium) kimi yerlerde rahmin kas dokusuna gömülmesi ile oluşur.
- Rahim içi araç: Rahim içi araçların en sık neden oldukları yan etkilerdendir ve kanamayı izah edecek başka bir neden yok ise genellikle rahim içi araç çıkarılarak tedavi sağlanır.
- Gebelik komplikasyonları: İlk defa olan gecikmeli olmuş, fazla kanamalı bir adet kanamasının düşük nedeni ile olması mümkündür. Fakat söz konusu adet kanaması beklediğiniz tarihte olmuş ise düşük pek ihtimal dahilinde değildir. Dış gebelikte de aşırı kanama olabilir.
- Kanser: Nadiren rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserine bağlı aşırı kanamalar görülebilir.
- İlaçlar: Bazı ilaçlar, örneğin antiinflamatuar ilaçlar, antikoagülan ilaçlar (kamı sulandıran ilaçlar) aşırı ve uzun süreli kanamalara neden olabilir.
- Diğer tıbbi problemler: Yumurtalık iltihapları (PID),tiroit hastalıkları, endometriosis, karaciğer ve böbrek hastalıkları aşırı adet kanamalarına neden olabilir.
Risk Faktörleri
Üreme çağındaki her kadında fazla adet kanamsı olma ihtimali vardır. Adet görmeye yeni başlayan kız çocuklarında özellikle ilk 12-18 ay ve menopoza yaklaşan kadınlar özellikle riskin fazla olduğu gruplardır. Kalıtsal kanama problemi olan kadınlarda da risk yüksektir.
Ne zaman doktora başvurmalısınız?
Normalde her kadının yılda bir kez jinekoloğuna giderek muayene olması ve smear yaptırması gerekir. Fakat düzensiz veya aşırı kanamalarınız oluyorsa hiç beklemeden doktorunuzdan randevu almanız yerinde olacaktır.
Teşhis
Doktorunuz adet kanamalarının oluş şeklinde sizi sorguladıktan sonra bir dizi inceleme yapmak isteyecektir.
- Kan testleri: kanamaya bağlı kansızlık (anemi) gelişip gelişmediğini anlamak için ve pıhtılaşma mekanizmasının bozukluklarını anlamaya yönelik testler istenecektir. Bu arada özellikle tiroit bezinin fonksiyonları da ölçülebilir.
- Pap testi (smear):Rahim ağzından alınan bu testte rahim ağzı kanserine yönelik inceleme yapılır
- Endometrial biyopsi: Rahmin iç tabakasından alınan örnek patoloji laboratuarında incelenir
- Ultrason incelemesi: Rahim ve yumurtalıklar yüksek frekanslı ses dalgaları vasıtası ile değerlendirilir.
Yukarıda anlatılan temel incelemelerin yönlendirmesine göre ilave testler de istenebilir.
- Sonohisterogram: Rahmin içine sıvı verilerek rahim içindeki boşluk daha iyi görülebilir hale getirilir, endometrial polip, miyom gibi oluşumlar daha iyi teşhis edilebilir.
Histeroskopi: Işıklı bir cihaz ve optik sistem sayesinde rahmin iç boşluğu doktor tarafından direkt olarak gözlenir, gerekirse biyopsi alınır.
- Dilatasyon ve küretaj (D&C): bu prosedürde rahim ağzı özel aletler ile genişletilir ve küret adı verilen özel bir alet ile rahmin iç tabakası kazınır. Alınan dokular patolojik incelemeye alınır.
Komplikasyonlar
Aşırı ve uzun süreli kanamalar bir dizi probleme yol açabilir.
- Demir eksikliğine bağlı kansızlık (anemi): Aşırı kan kaybına bağlı olarak kandaki hemoglobin seviyesi düşer. Solukluk, yorgunluk halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkar. Daha ileri durumlarda nefes darlığı, kalp çarpıntısı, baş dönmeleri ve baş ağrıları ortaya çıkabilir
- Şiddetli ağrılar: Aşırı kanamalar genellikle rahimde oluşan kramplarla birlikte olur. Bu ağrılar ilaç kullanmayı ve hatta cerrahi girişimi ( kürtaj) gerekli kılabilir.
Tedavi
Aşırı adet kanamalarının tedavisinde kullanılacak yaklaşımı bazı faktörler belirler.
- Genel sağlık durumunuz ve sağlık öz geçmişiniz
- Kanamaya neden olan neden ve derecesi
- Size uygulanacak ilaç, prosedür ve diğer tedavileri nasıl tolere ettiğiniz veya etmediğiniz
- Aşırı kanamanın yaşam tarzınızı nasıl etkilediği
- Sizin fikirleriniz ve tercihleriniz
Menoraji tedavisinde kullanılabilecek ilaçlar:
- Demir içeren ilaçlar: eğer aşırı kan kaybına bağlı olarak kan seviyeleriniz de düşme eğilimi var ise doktorunuz size bir demir ilacı önerebilir.
- Nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar: Bu gruptan ilaçlar örneğin ibuprofen kan kaybını azaltmak ve ağrıları dindirmek konusunda yardımcı olabilir.
- Doğum kontrol hapları: Gebelikten korumanın yanında, yumurtlama mekanizmasını da kontrol ederek aşırı ve uzun süreli adet kanamalarını kontrol edebilirler.
- Progesteron: Hormonal dengesizliği düzenleyip kanamaları kontrol etmek için kullanılabilecek ilaçlardandır.Progesteron ,özel bir rahim içi araç (MIRENA®) vasıtası ile de verilebilir.Rahim içi araç uygulaması tercih edilir ise ve kanamayı kontrolde başarılı olursa 5 yıl boyunca ilaç almanız gerekmeyecektir.
İlaçların başarısız olduğu durumlarda cerrahi yaklaşımlara başvurulur
- Dilatasyon ve küretaj: Yukarıda da anlatıldığı gibi, rahim ağzı genişletilip, rahmin iç tabakası küret denilen alet ile kazınır. Bu uygulama genellikle kanamayı kontrol altına alır. Fakat dezavantajı ilerleyen zamanlarda tekrar uygulamanın gerekli olabilmesidir.
- Operatif histeroskopi: Işıklı bir sistem ile rahim içindeki boşluğa girilerek gözlem yapılır ve kanamaya neden olabilecek polip gibi oluşumlar kesilip çıkarılabilir.
- Endometrial ablasyon: Rahmin iç tabakasının değişik metotlarla (ultrason, sıcak su, mekanik tahribat, elektrikle yakma) tahrip edilmesi esasına dayanır. Kanayan yüzey azaltıldığı için kanama miktarı da azalmış olur. Yalnız bazı vakalarda kanama çok azalabilmekte veya tamamen kesilmektedir. Endometrial ablasyon kadının gebe kalma kabiliyetini genellikle azaltır.
- Histerektomi: Rahim ve rahim ağzının cerrahi olarak alınması işlemidir. Hastane şartlarında, ameliyathane ortamında yapılan bir operasyondur. Aynı operasyonda yumurtalıklarda alınabilir, bu durumda kadın menopoza girecektir. Kalıcı bir işlem olduğundan, son çare olarak uygulanmalıdır.
Histerektomi dışındaki seçenekler genellikle hastaneye yatmadan ayaktan yapılan uygulamalardır. Adet kanamalarının fazlalığına, tiroitle ilgili hastalıklar neden oluyor ise, bu hastalıkların tedavisi kanamayı da düzeltecektir.
Tarih: 31.03.2012 21:39:00
Ne kadar sürer, haftada kaç defa normaldir, kaç kalori yakılır? Konu seks olan olunca binlerce rakam havada uçuşuyor. GQ Seks Editörü Merve Baran en ilginç "sekstatistikleri" derledi.
200: Ortalama bir insanın 30 dakikalık seks sonunda yaktığı kalori miktarı
Spora gitmeyi boşverin, onun yerine seks yapın. Koşu bantlarında bir yerlere ulaşamadan koşmaktan bıkmadınız mı? Seks bira göbeğinizi yok edemeyebilir ama yarım saat kardiyodan daha eğlenceli olduğu kesin.
12: Ayrı odalarda uyuyan evli çiftlerin yüzdesi
Birçok çift horlayan bir eş veya yatakta ekstra bir çocuk gibi farklı sebeplerden yalnız uyumayı seçiyor. Günümüzün yoğun şehir hayatı düşünülürse uzun vadede kesintisiz ve verimli bir uyku her şeyin önüne geçebilir. Bazı durumlarda tek başına uyumak daha sağlıklı olsa da kendinize seks için gerekli zamanı ayırdığınızdan emin olun. Çünkü isteseniz de istemeseniz de gözden uzak, libidodan uzak durumu doğabilir.
9: Ereksiyon olmamış penisin santim olarak ortalama uzunluğu
Erkeklerin çoğu penis boyunu ortalamanın altında zanneder. 9-9.5 santim ereksiyon olmamış normal bir penis boyu, 12.5-15 cm ise ereksiyon halindeki ortalama boyu olarak kabul ediliyor. 15 cm’in üzerindeyse kendinizi uzun boylu kategorisine dahil edebilirsiniz. Tabii kadın orgazmını sağlayan sinir uçlarının çoğu vajinanın dış yüzeyinde ve bir kısmı da vajina kanalının ilk 5-6 santimlik bölümünde yer aldığına göre ortalama bir penis yeter de artar bile. Zaten kadınlar için “Boyut önemli değil” klişesi bir efsane değil. Araştırmalar destekliyor. Kadınlar penisin ebadından çok temizliğini önemsiyor. Yani beyler, bırakın elinizdeki cetvelleri, hapları, duşa koşun!
103: Ortalama bir insanın senede yaptığı seks sayısı
İnsanlar çoğu zaman ne sıklıkta seks yapmaları gerektiğini merak eder. Oysa doğru ya da yanlış bir rakam yok. Seks oranları ülkeden ülkeye değişse de dünya ortalaması yılda 103. Uzmanlar seksin seksi çektiğini doğruluyor. Hani işleyen demir ışıldar misali, ne kadar çok seks yaparsanız libidonuz da o kadar yükseliyor. Haftada en az 1 kez seks yapan kadınların libidosunda artış görülüyor.
2: Erken boşalma sayılmaması için geçmesi gereken dakika sayısı
Erken boşalma erkeklerde en sık rastlanan rahatsızlık. Uzmanlar her 3 erkekten 1’inin başına gelen bir problem olduğunu söylüyor. Erken boşalma kesinlikle erkeğin tembel, bencil veya tecrübesiz olduğunun göstergesi değildir. Anın şartlarına bağlı olabileceği gibi genetik de olabilir. Erken boşalma sorunu yaşayan erkeklerin çoğu bırakın 2 dakikalık birleşme yaşamayı, henüz ön sevişme aşamasındayken boşalıyor. Ama işin iyi yanı, mavi hapa bile gerek kalmadan bazı davranışsal terapiler ile çözülebilecek bir sorun.
48: Hayatlarında en az bir kez orgazm taklidi yaptığını söyleyen kadınların yüzdesi
Uzmanlar durum ve yer itibarıyla zaman zaman orgazm taklidi gerekse bile çok da tercih edilecek bir çözüm olmadığını belirtiyor. Taklit kaygan bir zemin. Biri diğerini tetikleyerek kadını dönülmez bir yola sokabilir. Herkes arada bir yorgun olabilir, konsantrasyonunu kaybedebilir, uykusu gelebilir. Ama hanımlar dikkat! Eğer taklidi alışkanlık haline getirirseniz kendi bindiğiniz dalı kesebilirsiniz.
20: Ortalama bir çiftin ön sevişme için harcadığı dakika sayısı
Erkeklerde birleşme ne kadar önemliyse, kadınlar için de ön sevişme o kadar önemli. Uzun ve keyifli bir ön sevişme çiftleri birbirine daha yakınlaştırır ve kadıının tatminini artırır. Ön sevişmenin 10 dakika sürmesiyle 20 dakika sürmesindeki fark bir derbi maçının ilk yarısında çıkmakla, tamamını izlemek arasındaki farkla aynıdır. Cildin vücuttaki en büyük organ olduğunu düşünürsek keşfedilecek noktalar ve olasılıklar sonsuz. Ayrıca beyin en önemli seks organı olduğuna göre, onu biraz kullanarak ön sevişmeyi soyunmadan önce başlatmanın kime ne zararı var?
84: Ev işlerine yardım karşılığında erkeklerini seksle ödüllendiren kadınların yüzdesi
Şaşırdınız değil mi? “Sağlıklı seks” uzmanları küçük seksüel rüşvetlerin sağlıklı bir seks hayatı için yararlı olduğunu söylüyor. Ev işlerinin kadınlar üzerindeki ağırlığı düşünülürse, birlikte yapılan ev işlerini ön sevişmeye çevirmek parlak bir fikir. Beyler aklınızda bulunsun. Araştırmalar kadınların ev temiz ve düzenliyken sekse daha meyilli olduklarını gösteriyor. Bu ipucu sanırım yemeklerden sonra tabağınızı bardağınızı bulaşık makinesine yerleştirmeniz için yeterli motivasyonu sağlamıştır.
20: İş arkadaşıyla seks yaptığını söyleyenlerin yüzdesi
Diyelim ki iş yerinizde çalışan birinden hoşlanıyorsunuz. Onunla bir şey yaşamalı mı yoksa uzak mı durmalı? Günümüzde modern kadınların çoğu artık iş hayatında oldukları için işyerleri de günden güne seks aktivitelerinin kaynağı oluyor. İş hayatı günden güne yoğunlaşıyor ve bekar çalışanlar hayatlarının uyumadıkları kısmının çoğunu ofiste geçiriyor. Sosyal hayata ayrılan zaman azalıp, aday havuzu küçüldükçe ofis aşklarının da çoğalması son derece mantıklı. Tabii dikkat edilmesi gereken noktalar var. Evliyseniz seksüel ihanetin duygusal ihanete dönüşmesi an meselesi. Bekarsanız şeytana uyacağınız iş arkadaşınızın ayrı bir departmanda olmasına, astınız veya üstünüz olmamasına dikkat! Sonuç olarak iş-seks sınırını dikkatli ve kalın bir çizgiyle çizmekte fayda var.
Yazı: Merve Baran / merve.baran@gq.com.tr